Ülkemizdeki 111 üniversitenin rektörü tarafından son dönemde Gazze’de yaşanan katliamlara ilişkin 11 farklı dilde İsrail’e kınama metni yayınlanmıştı.

 

Rektörlerin imzalarına yer verilen kınama metninde şu ifadelere yer verilmişti:

 

“Gazze'de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Bu katliama karşı bütün dünya kör ve sağır gibi davranıyor. İsrail yönetimi, muhakeme yeteneğini kaybetmiş ve namlunun hedefine çocukları koyarak zalimce saldırıyor. İslam dünyasının mübarek Ramazan ayında, Gazze'de, iftarlar bomba seslerinin eşliğinde keder, acı ve gözyaşları ile açılıyor. Maalesef, zalime ve zulme göz yuman herkes bu vahşetin paydaşı oluyor. Bütün dünyanın, özellikle de İslam dünyasının, Müslüman kardeşlerimizi ve İslami değerlerimizi hedef alan İsrail yönetiminin eylemlerine karşı birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içerisinde ortak bir tavır ve duruş sergileme zorunluluğu bulunmaktadır. İsrail yönetimi, bu hain saldırılarla hiçbir sonuca ulaşamayacaktır. Ancak; insanlık bu zulme sessiz kaldıkça ve göz yumdukça, hayatını kaybeden çocukların hikayelerini daha çok dinleyecektir. Türkiye üniversiteleri rektörleri olarak; işgalci İsrail yönetiminin, 8 Temmuz 2014 tarihinde Gazze Şeridi'ne yönelik olarak başlatmış olduğu hava ve devamında kara saldırılarını şiddetle kınıyoruz.”

 

Açıklamanın hemen ardından, dünyanın farklı ülkelerinde sığınmacı olarak yaşayan Filistinlilerin eğitim sorunlarının çözümlenmesine katkı sağlamak için örnek bir uygulamanın sinyalleri verilmiş ve rektörlerimizce üniversitelerimizdeFilistinli mülteci çocukları için ek kontenjanlar açılacağının yanı sıra bu öğrencilere burs vermek üzere bir vakfın da kurulduğu ifade edilmişti.

 

Rektörlerimizin tüm olumlu gayretlerine rağmen pratikte aynı şekilde olumlu bir tablo ile karşılaşılmıyor. Başvurularla ilgili olarak çeşitli üniversitelerden bilgi talebinde bulunulması durumunda, üniversitelerin ilgili birimlerinden aydınlatıcı ve yönlendirici bilgilere ulaşmak mümkün görünmüyor.

 

Türkiye'de Arapça eğitimleri alanında yapmış olduğumuz sivil projelerin yanı sıra Arap ülkelerinden ülkemize çeşitli sebeplerden dolayı gelmiş kardeşlerimizin başta yabancı dil eğitimleri olmak üzere genel olarak eğitimleri ile ilgilenen derneğimiz rektörlerin bu açıklamalarından sonra çeşitli girişimlerde bulunmuştur. İstanbul’da ikamet eden ve yasal olarak hiçbir problemleri bulunmayan Filistinli iki kardeş öğrencinin, üniversite eğitimlerine başlaması ve rektörlerce belirtilen ek kontenjanlardan istifade etmesi için yapmış olduğumuz yazışmalarımızda, çeşitli üniversitelerimizin öğrenci işleri birimlerinden verilen yazılı cevaplar maalesef aşağıda belirtilen şekilde olmuştur:

 

Yıldız Teknik Üniversitesi:

Merhabalar,

Bahsetmiş olduğunuz konu ile ilgili henüz üniversitemize resmi bir bilgi gelmemiştir.

Resmi bir bilgi gelmesi durumunda,

Üniversitemiz ana sayfasında duyurular kısmında ilan edilir, sayfamızı takip ediniz.

İyi günler.

 

 

Sakarya Üniversitesi Öğrenci İşleri:

Lisans öğrenimi için başvurularımız sona erdi. Ücretsiz lisans eğitimi ile ilgili Üniversitemizin almış olduğu bir karar yok henüz.

 

Yüksek lisans için e-postanızı ilgili kişilere yönlendiriyorum, size en kısa zamanda döneceklerdir.

İyi Günler dilerim

 

Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü:

Mrb. *****

Sosyal Bilimler Enstitümüzün web sayfasından da ulaşabileceğiniz öğrenci alımı ilanında, Yabancı uyruklu öğrenci alımı başvuruları 23 Temmuz da sona ermiştir.

Bilgilerinize…

 

Kocaeli Üniversitesi:

Sayın ***** YÖK'e müracaat ediniz iyi günler.

 

Bu üniversitelerin dışında bilgi talebiyle yazı iletilen pek çok üniversiteden de Filistinli öğrenciler için henüz bilgilendirme cevabı gelmemiştir… 

 

Kendi ülkeleri işgal edilen Filistinli kardeşlerimizin ülkemizdeki eğitim süreçlerinin aksamaması adına, yetkilileri daha yüksek bir hassasiyetle konu ile ilgilenmeye davet ediyor, bu sorunun çözümü noktasında bürokratik engellerin en kısa sürede kaldırılarak Filistinlilerin eğitim ve uyum sürecine daha somut katkılar sağlanmasını arzu ediyoruz…